Ötv Ve Kdv Nedir, Neleri Kapsar
- 05.11.2021
- 0
Özel tüketim vergisi olarak bildiğimiz ÖTV, belirli bir mal üzerinden veya da ürün üzerinden vergi amaçlı ödenen, maktu veya da belirli bir oransal dahilinde tüketiciden tahsil edilen bir harcama türü olarak açıklayabiliriz. Yıllar içerisinde gerçekleştirilen Avrupa Birliği ile uyum çerçevesi kapsamında ülkemizde gündeme gelmiştir. Ama Türkiye’deki uygulama yöntemleri diğer Avrupa ülkelerindeki gibi değildir arada ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Avrupa’daki bu verginin uygulanmasının temel fikri gelir eldesi kazanmaktan ziyade sosyal alanlarda yarar sağlamak amacıyla olurken ülkemşzde bu uygulayış farklı şekilde ilerlemektedir. Bu nedenle Avrupa da lüks tüketim araç ya da diğer ürünlerde bu tarz uygulamalar (özellikle zararlı ürünler) yapılmaktadır.
ÖTV’nin belli başlı öne çıkan farklılıkları ise genel anlamda bu uygulamaya tabii tutulan mallar kısıtlı şekilde olduğu için ödeme kolaylıkları en başta yer alır. Diğer özelliği ise sınırlı uygulanma türü olmakla birlikte hazineye de katkı sağlaması diğer öne çıkan farklılıklardan sayılabilir. Aynı zamanda bu vergi türü tek basamaklı ödeme gerektiren bir vergi olmakla birlikte yine ÖTV’ye bağlı kapsamı içerisinde bulunan ticari mallar ya da araçlar el değişimi olduğunda bile tekrar üzerinden ÖTV alımı gerçekletirilmez, bu sefer KDV dahil olmaktadır. Bu ve bunun gibi bir çok etkenler Özel Tüketin Vergisi alınırken dikkate alınan en temel gerekçelerdir.
Peki bu ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) Hangi Ürünler Üzerinden Alınmaktadır?
Bu ürünler 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu içerisinde kanunlaştırılmıştır. İlgili yayınlanan maddeler ışığında yer alan ürünlere birkaç örnek vernek gerekirse;
Çevreye zarar verici petrol ya da akaryakıt yahutta buna benzer ürünler,Tütün,alkol vb çevre ve sağlığa zararlı kullanım maddeleri, Lüks taşıt ve benzeriler, beyaz eşya veya lüks tüketim eşyalar, ürünler örnek verilebilir.
Bu alanlara giren ürün çeşitlerinin ortak yanları ise çevreye, doğaya, insanlara ya da sağlığa zararlı maddeler, ürünler lüks tüketim çerçevesi içindeki tüm araç-gereç, ürünler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde, haberlerde zaman zaman yayınlanan, haber edilen bu vergiler ister istemez sosyo-ekonomik etkenler, işsizlik vb gibi sebeplere dayanarak halkımız için önem taşıyan bir durum haline gelmektedir. Haliyle bu da halk arasında yetersiz bilgi ile ve yanlış bilgi yayılımı sebebiyle de insanları tartışmalara sürüklemektedir.
Peki KDV ve ÖTV arasındaki farklılıklar nelerdir?
ÖTV bir malın ithal olarak elde edilmesiyle ya da ilk defa satış işlemi olduğunda ortaya çıkan bir vergi istemi iken KDV ise yine aynı mal üzerinden el değişimi göstermesi durumunda ya da ikinci el olma haliyle de olsa ortaya çıkan vergi çeşitlerdendir.
Peki bu vergiye kimler dahildir?
Özel Tüketim Vergisi yükümlüleri, ÖTV Kanunu içersindeki 4’üncü madde doğrultusunda belirtilmiş olup; ‘’ (I), (III), (IV) sayılı mallar ile (II) sayılı tarifteki mallardan kayıt, tescile tabi olmayanları imal, inşa ya da ithal edenler. Söz konusu malları müzayede yoluyla satışını yapanlar’’ bu vergi dâhilinde işlem yapmaktadırlar.
Bu kanunun maddesi çerçevesinde ise ÖTV beyannamesi dediğimiz bir yetkilendirme ile bu vergi yükümlüsünün yazılı olarak beyan bulunması halinde tarh olunmasıyla kullanımı gerçekleştirilir. Adi ortalık şeklindeki şirketlerin vergi ödemelerinde ise bu ortakların hepsi bu vergiye müteselsilen olarak yükümlü olacaklardır.
Peki Bu Konuda İstisna Durumlar Nelerdir?
Bu konuda son yapılan görüşmeler dâhilinde bazı değişikliklere gidilmiştir. Birçok üründe bu vergi işlemleri kaldırılmış olup örnek vermek gerekirse; Kamu kurumlarında istisnalar, İthalat istisnaları, petrol aranma işlemleri için istisnalar, THK satın alım işlemlerindeki istisnalar vb bir çok alan için istisnalar getirilmiştir.
KDV
Ülkemizde önemli bir yeri olan KDV (Katma Değer Vergisi) vergi çeşidi, diğer vergiler sınıfından çok daha yaygın bir izlenim göstermektedir. Mal veya da hizmet sektörlerindeki teslim edilen araçlar üzerinden ödemesi gerçekleştirilen ve teslim alan kişinin teslim ettiği kişiye ödediği bu vergi türü 3065 sayılı kanunla ilgili kişiler sorumlu tutulmaktadır. Tüketim vergisi adıyla da bilinen bu vergi türü 1984 yıllarında yürürlüğe girmiştir. 1984 yılı olarak 3065 sayılı kanun detaylı bir şekilde vergi alınma aşamalarını, mükellefleri ve diğer detayları bulundurmakla birlikte birkaç örnek vermek gerekirse;
Her türlü mal ve araçların, hizmetlerin ithal edilmesi durumunda,
Radyo ve televizyon, haber vb her türlü hizmetlerin,
Şans oyunları vb türdeki faaliyetlerin hepsinde,
Gösteri, konser, spor vb faaliyetlerin tümünde,
Ziraai faaliyetler, sinai, ticari, serbest meslek grupları ve benzeri tüm hizmet kollarının tümünde,
Mal kiralama işlemlerinde,
Döner sermaye gerektiren tüm iş kollarında,
Müzayede ya da gümrük gibi yerlerdeki satış işlemlerinin tümünde,
Boru hatları ya da taşıma işlemlerinin hepsinde,
vb daha bir çok alanda bu vergi büyük bir titizlikle uygulanırken, bu uygulamaya usulsüzlük katan ya da teşebbüs edenlere ağır cezai yaptırımlar da uygulanır.
KDV hesaplamaları belirlenen oranlara göre bağlı kalınarak gerçekleştirilir. Ülkemizde %3’lük, %1’lik ve %18’lik gibi üç farklı kategori baz alınarak orantısal şekilde hesaplaması yapılır. Bununla birlikte %0 olan KDV oranlı ürünlerde bulunmaktadır. Bu oranların dağılımı ise Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir ve listeler halinde yayınlanır.
Bu hesaplama şekli ise şu şekildedir:
Mal ya da hizmet bedeli X (KDV Oranı/100) ‘ olarak son fiyat belirlenir.
Örnek vermemiz gerekirse diyelim ki elimizde 400 liralık bir hizmet ya da ürün KDV’si ni %18 lik tutardan hesaplamak istiyoruz. Bu koşulda 400x(18/100) olacaktır. Sonuçtaki fiyat bu örnekte 72 TL’dir ve hizmet bedeline eklenir. Bu koşulda toplamda ödenecek tutar 472 liradır.
Temel tüketim ihtiyaçları ve lüks olmayan ihtiyaçlar listesinde %1 lik vergi değeri kullanırken %3 lük bedel ise peynir,yoğurt vb tüketim ihtiyaçlarından alınmaktadır. En yüksek değer olan %18 ise temel tüketim ihtiyacı olmayan mal ve hizmetler sınıfından alınmaktadır. Örnek vermek gerekirse teknolojik aletler, cihazlar ya da beyaz eşyalar verilebilir.
İstisnai durumlar çerçevesinde ise 3065 sayılı KDV Kanunundaki 11. Ve 17 maddelerde kararlaştırılmış ve belirtilen yatırım teşvikli işlev sahibi firmalar, şirketler bu durumdan muaf tutulmaktadır. Bazı istisnalara örnek vermek istersek eğer; Taşımacılık alanındaki faaliyetler, sosyal ya da askeri durumlardaki hizmet durumları, petrol aramaları, ihracat faaliyetleri vb alanlarda bu gibi istisna durumları mevcuttur. Detaylı şekilde kanun içeriğini incelemek daha yararlı olacaktır.
Peki Sıfır (0) KDV’li Ürünler İçerisinde Neler Yer Alır?
KDV oranları ülkemizde üç farklı sınıf olan 1,3 ve %18 lik olarak hesaplansa da bazı temel ürün ve hizmetlerde bu oranlar yok sayılmaktadır. Örnek vermek gerekirse;
DPÖ önderliğinde teşvik belgesine sahip yatırım için kullanılacak malzeme ve hizmetlerin satın alımlarında KDV oranı yoktur. Yine bir diğer istisna durum ise Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri dâhilindeki teslim edilmiş yerli olarak üretilen mallar için bu KDV oranı kullanılmaz. Süt, buğday, kuru baklagil gibi temel yiyecek ürünlerinde KDV yok iken tarımsal gübreler ve hayvan yemleri gibi hayvan yem imalatında kullanılan araç, hizmet ürünlerde bu alana dahil edilmektedir. Son olarak yine Kıbrıs Türk Elektrik Kurumuna bağlı elektrik üretimi faaliyetlerinde kullanılan mazot da bu sınıfa dahil olduğunu belirterek yazımızı sonlandıralım…